GELİBOLU’YU ANLAMAK

Kurmay Yarbay Bursalı Mehmet Nihat Bey’in Torunu İle Söyleşi (Ahmet Yurttakal)

Çanakkale Savaşlarının en önemli kahramanlarından biriydi o, askeri tarihçi denince ilk o akla gelirdi, 43 yıllık kısacık hayatına onlarca hatırat, çeviri, konferans ve harp tarihi notları sığdırdı. Yazılarında eleştirel ve objektif bir bakış açısıyla kaleme aldı. Harp akademilerinde öğretmenlik yaptı ve yüzlerce başarılı subaylar yetiştirdi. İşte ismini az duyduğumuz bu şanlı kahramanımız Şehit Kurmay Yarbay Bursalı Mehmet Nihat. Mehmet Nihat Bey’dir. Yarbay Mehmet Nihat Bey Çanakkale Muharebelerinde 25 Nisan 1915 günü Anadolu Yakasında daha sonra Seddülbahir’de Güney Grubu karargahında da görev yapar. Savaşı yakından takip edip notlar alır. 14 Temmuz 1928’de İzmir-Güzelbahçe Kilizman bölgesinde kaza kurşunuyla şehit düştü.


İşte yıllarca bu kahramanımızın yakınlarının olduğunu bilmiyorduk hatta evlenmediği yazılı idi kitaplarda. Taki geliboluyuanlamak.com’da yayınlanan bir makaleye yorum yazan torunu Jale Hanımı tanıyana kadar… Jale hanım bizi kardeşi Munis Kirizman’a yönlendirdi. Munis Kirizman Bey ile İzmir’de buluştuk. “geliboluyuanlamak” okurları için güzel bir söyleşi gerçekleştirdik. Mehmet Nihat Bey’i yakından tanımaya çalıştık, Ölümü hakkındaki sır perdesini aralamaya çalıştık….



SORU 1  – Dedeniz Nihat Bey kimdir? Ailesi hakkında kısaca bilgi verir misiniz?


Dedem Nihat Bey’in babasının adı Abdulhvahap Bey’dir (1860-1918); dedesi ise Hacı Vikvik Bey ve Buhara doğumludur. Nihat Bey’in eşinin adı Sıdıka hanımdır. Nenem Sıdıka Hanım 1890 doğumlu imiş. Nihat-Sıdıka çiftinden babam Orhan dünyaya gelmiş. Orhan Kirizman’ın ise 2 çocuğu var. Ablam Jale Zeynep Kirizman, ben Munis Kirizman.


Dedem vurulduğunda 43 yaşında nenem ise 37 yaşında imiş. Nenem, Dedem Nihat Bey öldükten sonra hiç evlenmemiş, dedemin maaşı bağlanmış. Babam Orhan Kirizman devlet demir yollarında çalışıyordu. 1965 yılında vefat etti. Nenem ise 1980 yılında vefat etti. Nenemin mezarı İstanbul Topkapı Kozluca mezarlığında bulunmaktadır. 


SORU 2 – Kilizman mı? Kirizman mı? Niçin bu soyad alınmış?


Dedemin vurulduğu yer semt olarak Kilizman’dır. Soyadı kanunu çıktığında Nenem Sıdıka Hanım’a; ne soyadı verelim demişler, oda kocamın vurulduğu yerin adı Kilizman olsun demiş. O dönemin nüfus memuru Kilizman yerine yanlışlıkla Kirizman yazmış, L harfi yerine r harfini koymuş bu şekilde soyadımız Kirizman olarak devam etmiştir.


SORU 3 – Sıdıka Hanım eşi Nihat Bey hakkında neler anlatırdı?


Nenem dedemi sürekli gözü yaşlı anlatırdı Çanakkale savaşlarında savaştığını askeri tarihçiliğini sürekli yazılar yazdığından bahsederdi. Birçok kitap yazdığını söylerdi. Ben askeri okulda okurken dedemin öğrencileri orgeneraldi. Harp akademilerinde dedemin kitaplarının okutulduğunu duymuştum. 


                            
                  Yarbay Mehmet Nihat Bey’in eşi Sıdıka Kirizman Hanım (1890-65)
                                                Fotoğraf: A. Yurttakal Arşivi


SORU 4  -Nihat Bey’in vurulma olayını anlatır mısınız? Bu olayı size kim anlattı?


Bu olayı bana nenem anlattı. Gayet iyi hatırlıyorum. Dedem burada İzmir’de kolordu komutanlığına bağlı Müstahkem mevki komutanı oluyor. Tugay komutanlığında kurmay yarbayken liva komutanlığına atanıyor. Neyse Tarih 14 Temmuz 1928 günü O zamanın Kolordu Komutanı, dedem Yarbay Nihat Bey ve Binbaşı Zeki Bey (Çobanoğlu) ile beraber toplantı yapıyorlar. Toplantı sonrası vakit gece yarısı olmuş kolordu komutanı yaveri ile birlikte kendi arabasıyla önden, hızla kışladan uzaklaşıyorlar. Nihat Bey kapıda birkaç dakika arkadaşlarıyla laflarken biraz oyalanıyor. Ara açılıyor tabiki… Sonra dedem Nihat Bey, Zeki Bey ve şoförü de arkasından kolordudan hareket ediyorlar. Arabada şoförün yanında Zeki Bey, sağ arka tarafta ise Nihat Bey oturuyor.


Kolordu komutanın aracı Güzelbahçe semtine geldikleri zaman jandarma tarafından durduruluyor. O gece jandarma bir katili arıyor tüm yolları kesmişler her yer aranıyor.[1] Kolordu Komutanı görünce selam verip araç geçiyor. Birkaç dakika sonra Nihat Bey’in aracı geliyor, gece karanlık jandarma gelen aracı görünce düdük çalıyor ve dur diyor. Nihat Bey’in şoförü durmuyor ve sanırım düdüğü duymuyor, yola devam ediyor.  O sırada jandarma eri dönüp araba giderken arkadan arabaya doğru ateş ediyor. O mermi dedemin ensesinden giriyor ağzından çıkıyor. Zeki Bey’in kafasına saplanıyor. İkisi de olduğu yerde şehit düşüyor.


SORU 5 Vuran jandarma erin kimliği biliniyor mu?  Ne olmuş sonra bu askere daha sonra?


Vuran jandarma er Yusuf diye biliyoruz. Nenem askeri gidip gördüğünü söylemiş. Er Yusuf hatta mecnun (deli) olmuş diye biliniyor. Asker çok pişman olmuş ben nasıl böyle bir şey yaptım diye… Tabi sonraki ifadesinde aracın tekerine doğru ateş ettiğini söylüyor. 


SORU 6 Olay sonrası gelişen mahkeme süreci veyahut sorgulama ifade zabıtları mutlaka vardır. Bu konu ile alakalı herhangi bir dokümana ulaşabildiniz mi? 


Sorgular yapılmıştır, ifadeler alınmıştır. Asker mutlaka ceza almıştır, Şüphesiz bunlar askeri arşivdedir. Umarım bir gün gün yüzüne çıkacaktır. Siz araştırmacıların ön ayak olup bu belgeleri ortaya çıkarması gerekir.


SORU 7 – Nihat Bey’in vurulma olayının belgeler ışığında anlatılması gerekir değil mi sizce?


Evet, kesinlikle her şeyin ortaya çıkması gerekir. Kafamda hala sorular var. Torunu olarak bu olay ile alakalı bilmek istiyorum.
… Bir, bir eşkıya general veyahut subay arabasında mı kaçar?
… İki, önden kolordu komutanını durdukları zaman niye şoförü yaveri ekibimiz geliyor arkadan dememiş?
… Üç, kolordu komutanının şoförü dur ihtarını duyuyor da bizim Nihat Bey’in şoförü niye duymuyor?

O sırada yol kesen bir kişi değildi elbette, subayı, astsubayı ve askerleri ne ifade verdi? Nihat beyin şoförü ne dedi? Bunların hepsi cevaplanması lazımdır. İhmal mi var yoksa duydu da önemsemedi komutana yetişelim mi dedi gaza bastı? Bunlar hepsi soru işareti. Çünkü arkadan gelen de askeri araba. O zamanda mutlaka askeri araçlarda işaret vardır?  Bilinmemesine imkân yok.


                         
                                      Kurmay Yarbay Mehmet Nihat Bey
                         Fotoğraf:Nurettin Türsan arşivi-NTV Tarih Dergisi



SORU 8-Dedenizin ölümünden sonra neler yaşanmış?


Dedemin ölümünden birkaç gün sonra bir grup subay nenemin evine gelmişler. Başsağlığı dileğinde bulunmuşlar ve evde dedemle alakalı ne kadar doküman kitap varsa hepsini almışlar. Bütün notlarını, günlüklerini, yazılı evrakları. Evde sadece madalyaları kalmış, o madalyaları da yıllar sonra nenem askeriyeye vermiş.


SORU 9–Nasıl olur… Çok ilginç, niye götürsünler ki bütün yazdıklarını?


Bilmiyorum ki, acaba dedem o tarihlerde bir şeyler mi yazıyordu acaba? Toparlayıp gidelim dediler. Günlüğüne kadar ne varsa almışlar.


SORU 10- Mehmet Nihat Bey kurtuluş savaşında görev aldı mı?


Atatürk’ün Anadolu’da Kurtuluş Savaşını başlattığı sırada Nihat Bey ve birkaç arkadaşı kaçmak için tüccar kılığına girmişler. O zaman kaçamıyorlar tabi, o sırada Mustafa Kemal bu durumu duyuyor, Nihat bey ve falan arkadaşları Anadolu’ya geçecekler diye… Atatürk haber yollamış; “Sakın ha kaçıp gelmesinler, onlara İstanbul’da ihtiyacımız var, biz burada savaşıyoruz.  Orda biz yeni nesiller yeni komutanlar yetiştirecek ” demiş. Bunu da bana nenem anlatmıştı.


 


                                Yarbay Mehmet Nihat Bey’in torunu Munis Kirizman








[1] İzmir ve çevresinde bir süredir aranmakta olan Kozanlı kör Mümin adında bir kaçak ve adamlarıdır. Hapishane firarisi olan Kör Mümin’in Seferihisar ve çevresinde saklandıkları ihbarı alınmıştır. Bunun üzerine jandarma Kozanlı Kör Mümin ve adamlarını aramaktadır. Arama noktalarından biri de Kilizman sahil civarıdır.

29.815 okunma

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir