100. Yılında Balkan Savaşı ve Bâbıâli Baskını (Muzaffer Albayrak)

Osmanlı Devleti’nin itibarını yerle bir edecek şekilde mağlup olup Balkanlardan çekilmesine, yüz binlerce Müslüman’ın yerini yurdunu terk edip muhacir olmasına, yine yüz binlercesinin can ve malına taarruz edilmesine, namusunun, ırzının ayaklar altına alınmasına sebep olan Balkan Savaşı’nın ağır sonuçları, lâyıkıyla masaya yatırılıp, ciddi bir muhasebesi ve muhakemesi maalesef yapıl(a)mamıştır. Savaşın kaybedilmesinde siyasî ve askerî yönden suçlu ve sorumlu bulunanlar, gafleti hatta ihaneti görülenler yargılanıp hesap vermemiştir. Balkan Savaşı’ndan sonra kurulan göstermelik “özel divan-ı harpler”, savaşın komuta kademesinden -İttihat ve Terakki’ye muhalifliği bilinen- bazı kişileri yargılayıp emekliye sevk etmekle yetinmiştir.

Balkan Savaşı’nda alınan bu utanç verici mağlubiyeti hazırlayan pek çok sebep vardır. Burada bu sebeplerden bazılarına; karşılıklı suçlama ve tartışmalara neden olan, birilerinin itham edilmesine vesile kılınan, savaşın mukadderatına doğrudan tesir edenlerine değineceğiz. Bununla birlikte, zamanın iktidar mücadeleleri gereği, muhaliflerin karşılıklı olarak birbirlerine karşı yürüttükleri kampanyalar ve propagandaların bir parçası olarak uyguladıkları dezenformasyonun yıllarca ciddi tarih kitaplarında yer almış olanlarına değinerek aslında ne olduğuna bakacağız. (M.A) (Bu yazı NTV Tarih Dergisi Ekim 2012, Sayı: 45’te yayınlanan makalenin genişletilmiş halidir.)