Bazı kayıpları tanımlayamazsınız. Bilginizi borçlu olduğunuz, sayısız arazi gezisine eşlik ettiğiniz sevgili Şahin ağabey’inkini hiç… Gogol’un meşhur paltosu varmış ya… Bizler de Şahin Abi’nin parkasından ya da yeleğinden çıkmayız derdim. Farklı dünya görüşleri de olsa Çanakkale’ye ilgi duyan herkesi alacak kadar genişti o yeleği… Araziye çıktığında Çanakkale’yi hep ilk geziyormuş gibi heyecanıyla peşinden koştururduk aman bir lafını kaçırmayalım diye… 57.Alay yolu tartışmaları mı? Kireçtepe Arslantepe’de mi? Ya da Baykuş tabya da durup boğaza bakış mı? Şahin ağabeyin bakış açısıyla Çanakkale muharebe arazileri sadece gelinip hamaset yapılacak yer değildi. Oradaki her tümseğin, her bir derenin, her bir tepenin anlamı vardı. Bunların önemi bilinmeden muharebeyi anlamak mümkün değildi. Farklı bir ruhani bir kimliği vardı o toprakların. Onunla arazi gezme, bilgi alma fırsatı yakalamış olanlar bu duyguyu hep hissedeceklerdi. Çanakkale muharebelerini yaşayanların bir emaneti olarak gördüğü bu topraklar onun için büyük değer taşıyordu.
BAŞIMIZ SAĞOLSUN (Şahin ALDOĞAN 1948-2024)
Çanakkale Muharebelerini ve bu muharebelerin cereyan ettiği harp alanını hayatının vazgeçilmezi ve önceliği olarak kabul eden, bu konuda Türkiye’nin en önde gelen uzmanlarından birisi olan Mehmet Şahin Aldoğan, bilgi ve tecrübesini gençlere ve Çanakkale Muharebeleri üzerine çalışma yapanlara aktarmada emsali…
22 Eylül 2021 – 103 Yılında Filistin Cephesi Nablus Meydan Muharebesi YouTube Yayını
22.09.2021 de İstiklal Mücadelesi Araştırmaları Topluluğu’nun You Tube kanalında Fuat Serdar Aydın, Emre İmamoğlu, Bilge Çelik moderatörlüğünde 103 yılında Nablus Meydan Muharebesini konuştuk. Benim için çok önemli bir yayındı. Sanırım ilk kez tarihimizdeki bir bozgun bu kadar ayrıntılı konuşuldu, tüm…
Kurtuluş Savaşı Sonrası Türk Silahlı Kuvvetleri Barış ve Konuş Projesi-1923 (Kara Kuvvetleri Kısmı) (Eray Çelik)
Birinci Dünya Savaşında yenilen Osmanlı Devleti’nin askeri gücü Mondros Ateşkes Antlaşması ile sınırlandırılmıştı. Büyük önder Mustafa Kemal ATATÜRK, Samsun’a çıkarak bağımsızlık ateşini yakmış ve bu ateş 23 Nisan 1920 tarihinde Büyük Millet Meclisi’nin açılması ile tüm yurda yayılmıştır. 1920 yılında elde bulunan ordu cephelere bölünmüş ve İstiklâl Harbi’nin sonuna kadar cephelerde düşmanlar ile mücadele devam etmiştir. 24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan Barış Antlaşmasının imzalanmasının ardından savaş durumu sona erdiği için Genelkurmay Başkanlığı tarafından 05 Ağustos 1923 tarihinde verilen emir ile Barış ve Konuş Projesi uygulamaya başlanmıştır. Makalemizde bu projenin kara kuvvetleri ile ilgili kısmından bahsedilecektir. (E.Ç.)
Sakarya Meydan Muharebesi’nde 11’inci Piyade Tümen Komutanları (Eray Çelik)
30 Ekim 1918’de Mondros Ateşkes Antlaşmasının imzalanmasının ardından yurdumuzun çeşitli bölgeleri İtilaf Devletleri ve onların tetikçileri tarafından işgal edilmiştir. Memlekette oluşan otorite boşluğundan faydalanan bazı kişilerin başına buyruk hareketleri, eşkıyalık olayları ile bazı azınlıklar tarafından yapılan katliamlarda artış olmuştur. Bu faaliyetlere engel olması gereken ordu ise personel ve silah sayısı sınırlandırılarak etkisiz hale getirilmiştir. Bu birliklerden biri olan 11’inci Piyade Tümeni ise 2’nci Ordu Müfettişliği 12’inci Kolordu Komutanlığına bağlı olarak Pozantı bölgesinde konuşlanmıştır.
Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün Samsun’a çıkması ile Anadolu’da Kurtuluş Savaşının fitili ateşlenmiş, Ankara’da Büyük Millet Meclisinin açılması ile Anadolu’nun idaresi doğrudan ele alınmıştır. Cephelerin kurulması üzerine 11’inci Tümen’de Batı Cephesi emrine verilerek tüm muharebelere katılmıştır.
Yazımızda 11’inci Piyade Tümeni’nin Sakarya Meydan Muharebesindeki komutanlarının tespiti yapılmaya çalışılacaktır. (E.Ç.)
Veteriner Hekim Mehmet Akif Ersoy’un Türk Bilim Tarihine Geçmiş Katkıları (Erol Kabil)
Mehmet Akif , Mehmet Ali Bey gibi son derece zeki, çalışkan ve teşkilatçı bir hocanın müdür olduğu okulda öğrenci olmuştur. Birlikte cemiyet kurmuş ve akademik dergi çıkarmıştır. Akif’in Pasteur ’e olan hayranlığının sadece kuduz aşısını bulmasından kaynaklanmadığı, onun bilim dünyasında yapmış olduğu yeniliklerin etkisinin olması kuvvetle muhtemeldir. Bu amaçla yapılan incelemelerde o dönem yurtdışına eğitime giden baytar mektebi öğrencilerinin çoğunluğunun çok ciddi derecede kitap, makale, gazete yazarlığı yaptığı görülmektedir. Akif’in bu bilimsel iklim içerisinde hocasından öğrendiği yöntemleri kullanarak bilimsel ve mesleki bilgiyi yayma yöntemlerini kendinden sonraki meslektaşlarına öğretmiştir. Bu yolla bilginin ve bilimsel düşüncenin yayılması ve nesilden nesile aktarılmasının öncülerinden olmuştur.
Bu bilgiler ışığında Akif hakkında yapılacak tanımlamaların en anlamlılarından birinin Adnan Adıvar’ın “Ben Akif’i yalnız şair diye değil, daha çok büyük bir insan ve büyük bir fen adamı diye severim. Onun Fatih kürsüsü eşsiz bir abide-i fendir, o eserin her kelimesi ilm-ü fen deryasından seçilmiş inciler, meyvelerdir” cümleleridir. (E.K.)
Gelibolu Kayası- Mustafa Kemal’in Liderliği (M. Şahin Aldoğan)
ABD Kara Kuvvetleri resmi yayın organı Military Review’de Sn. Binbaşı Eric Venditti imzasıyla yayımlanan makale “Gelibolu Kayası. Mustafa Kemal’in liderliği” başlıklı makale Cumhuriyet Gazetesinin 6-7 Şubat 2021 tarihlerinde M. Birol Güger çevirisiyle yayınlanmıştı. Türk askeri tarihine katkıları olan bu özgün çalışmadan dolayı kendilerini kutlarım. Bilmişlik taslamadan sadece ve sadece makale yazarı, çevirmeni ve okuyuculara saygı gereği birkaç teknik hatayı hoşgörüye sığınarak yazıyorum. (M.Ş.A.)
23 Nisan 1920 – 100 Yıl Önce Ankara’da Açılan Büyük Millet Meclisi (Muzaffer Albayrak)
23 Nisan 1920’de Ankara’da açılışı yapılan Büyük Millet Meclisi her ne kadar Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli sayılsa da açıldığı gün itibarıyla bu Meclis, 12 Ocak 1920’de açılıp 16 Mart 1920’de İtilaf Devletleri askerleri tarafından işgal edilerek fiili olarak kapatılan “Son Osmanlı Meclisi”nin devamı kabul ediliyordu. 23 Nisan 1920’de Ankara’da açılan “Büyük Millet Meclisi”nin açılış programı ve program gereği uygulanan manevi ve dinî mahiyette törenlerin neyi ifade ettiği, Meclis’in gayesinin ne olduğunu Hakimiyet-i Milliye gazetesinin 23 Nisan ve 28 Nisan 1920 tarihli nüshalarındaki haberlere istinaden yorumlamaya çalıştık. (M. A.)
Başsağlığı
27 Şubatı 28 Şubat 2020 ‘ye bağlayan gece milletimiz tarihinin en acı haberlerinden biriyle sarsıldı. Bir mekanize Taburumuz İdlib yakınlarında Balyun mevkiinde görevini icra ederken, koordinatları daha önce bildirilmiş olmasına rağmen Rus Hava kuvvetlerine bağlı uçaklarca vuruldu. 36 askerimiz şehit…
“İki Siper Bir Mektup”tan Plevne Ryan’a Bir Kitap Hikâyesi (Celal Yıldırım)
Bu kitabın serüveni, Gelibolu Savaşlarının 100.yılında yani 2015’de başladı. TED Mersin Koleji Sosyal Bilgiler Zümresi olarak Gelibolu Savaşları ve Zaferi’nin 100.yılında iki ülke gençleri arasında tarih ve “dostluk bilinci” oluşturabilmek amacıyla ne yapabiliriz diye düşündük. Öyle bir şey yapmalıydık ki 100 yıl önce siperin iki tarafında bulunanlar ve onların evlatları bir araya gelmeliydi. Fakat bu kez silahlar konuşmamalı, dostluk ve kardeşlik bağı kurulmalıydı.The adventurous writing process of this book started in 2015, the centennial anniversary of the Gallipoli Campaign. We, as the Social Science Teachers of TED Mersin College, thought about what we could do within the remembrance activities of the 100th year anniversary of the Gallipoli Campaign, in order to create historical awareness and a sense of mutual respect and friendship among youth in both countries. We had to do something in such a way that we could help unify those who took part in the trenches, and their children. However, it mustn’t be a fight with guns this time, we thought, but rather an attempt to build a true brotherhood. (C.Y.)