9 Ocak 1916’da son İtilaf Devletleri askerinin de Gelibolu Yarımadası’nı terk etmesinden Mondros Mütarekesi’nin imzalandığı 30 Ekim 1918 tarihine kadar gerek Boğazlar Genel Komutanlığı, gerekse Müstahkem Mevki Komutanlığı, Çanakkale Boğazı’ndaki savunmanın kuvvetlendirilmesi için sürekli arayış içerisinde olmuştur. 9 Ocak 1916’dan sonra Boğaz’ın dış (medhal) savunması tekrar önem kazanmış, kontrolü tekrar Osmanlı tarafına geçen Seddülbahir bölgesi yeniden savunma kurgusuna dahil edilmiştir. İlk iş olarak Boğaz girişine hakim olan Tekke Burnu sırtlarına, Gözcübaba Tepesi’ne ve Harapkale Tepesi’ne donanmadaki gemilerden sökülen 15, 10.5 ve 8.8 cm çapında seri ateşli topların yerleştirilmesine başlanmıştır. Ayrıca Anadolu tarafında, Orhaniye Tabyası’nda ve civarında yeni bataryalar tesis edilmiştir.[1] Bu yeni organizasyonla birlikte düşman gemilerinin gerek çıkarma amacıyla gerek Boğaz içerisine endirekt atış yapmak amacıyla Boğaz’a serbestçe yaklaşması önlenmek istenmiştir.[2]
Yarımadanın İtilaf orduları tarafından tamamen tahliyesinden sonra Boğaz girişinin Anadolu tarafında oluşturulan ilk batarya Turgut Bataryası’dır. 11 Ocak 1916’da Turgut Reis zırhlısında görevli mürettebattan, Alman Deniz Teğmen Brinckmann[3] komutasında bir müfreze teşkil edilmiştir. Müfrezenin görevi, Turgut Reis’te sekiz adet bulunan ve geminin ikincil bataryasını teşkil eden 10.5 cm L/35[4] Krupp toplarından ikisini Kumkale ve Orhaniye arasında belirlenen mevziye yerleştirmektir. Brinckmann Müfrezesi çalışmalarını 21 Ocak 1916 günü tamamlayarak bataryayı göreve hazır hale gelmiştir.[5] Batarya, biri subay beşi astsubay olmak üzere yirmi iki Türk ve Alman denizciden oluşmaktadır[6] ve Medhal Mıntıkası Komutanlığı’na bağlı Yenişehir Grubu’nun emrine verilmiştir.[7]
Harita 1: Dz.Tğm. Brinckmann’ın Turgut Bataryası’nın bulunduğu mevziyi ve topların atış sahasını gösteren krokisi.[8]
Turgut Bataryası ilk atışını 5 Şubat 1916 günü yapmıştır. Saat 14:00’da Gökçeada istikametinden Gelibolu Yarımadası’na yaklaşan bir İngiliz korumalı kruvazörü,[9] Seddülbahir’i bombardımana başlamıştır. Bombardımana Seddülbahir’deki toplarla birlikte Turgut Bataryası da cevap vermiş ancak gemi, bataryanın 10.800 metrelik azami menzilinin dışında kaldığından atışlar tesirsiz olmuştur.[10] Batarya ilk ciddi çarpışmasınaysa 22 Şubat’ta girmiştir. Bu dönemde hemen her gün bir veya birkaç İngiliz gemisi Boğaz’a yaklaşmakta ve tespit ettiği hedefleri topa tutmaktadır. İki muhriple birlikte Boğaz girişine yaklaşan Eclipse sınıfı bir İngiliz korumalı kruvazörünün Seddülbahir’i bombardımana başlaması üzerine Turgut Bataryası ateş açmış ve gemilerle düelloya girmiştir. Gemiler nihayetinde herhangi bir zayiat verdiremeden bölgeden ayrılmıştır.[11] Batarya bu günden sonra gemilerin dikkatini çekmeye başlamıştır. 24 Şubat’ta bu kez Lord Nelson sınıfı bir ön dretnot ve bir korumalı kruvazör beraberlerinde iki muhriple bataryanın bulunduğu yere ateş açmış ama herhangi bir zarar verdiremeden çekilmiştir.[12]
1916 Nisan ayının ilk haftasında bataryada önemli bir değişiklik yapılmıştır. Başlangıçta tekerlekli muhasara kundağıyla mevziye konulan toplar, tekerlekleri ve muhasara kundağı çıkarılarak gemi sehpasına (merkezî sehpa) yerleştirilmiş ve mevzilere beton atılmıştır.[13] 1916 yılının ortalarında Boğaz çevresindeki gemi bombardımanları azalmış ancak uçakların keşif ve taarruz uçuşları sıklaşmıştır.[14] Yılın geri kalanında İtilaf filosunun Boğaz girişine yönelik herhangi bir hareketi olmadığından, Turgut Bataryası’na hiçbir görev düşmemiştir.
Fotoğraf 1: Kalkanı ve gemi sehpasıyla 10.5 cm L/35 Krupp topu (İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi NEKYA91124/51).
1917 başlarında Başkomutanlık Vekaleti’nden gelen emirle, İstanbul ve Çanakkale müstahkem mevkilerinde yeni bir organizasyona gidilmiştir. Yıl sonuna doğru uygulamaya konulan bu yeni organizasyona göre Boğazlar’daki tüm bataryalar bir bütün olarak düşünülüp hepsine yeni numaralar verilmiştir.[15] 2’nci Ağır Topçu Tugayı 3’üncü Alay’ın “Kumkale Grubu”na bağlı olan Turgut Bataryası “252’nci Batarya” adını almış[16] ve 5’inci Alay 19’uncu Tabur’a (daha sonra 17’nci Tabur oldu) bağlanmıştır.[17] Aynı dönemde, Almanların Roon gemisinden sökülüp Seddülbahir’e mevzilendirilen bir adet 21 cm L/40 Krupp topu İtilaf filosunun Gökçeada’daki üssünü vurmaya başlayınca, İngiliz gemileri bombardımanlarını yeniden yoğunlaştırmış ve çoğunlukla Seddülbahir bölgesini hedef almıştır.[18] Turgut Bataryası, 13 Şubat 1917’deki bir hava taarruzu dışında bütün yılı vukuatsız geçirmiştir.[19]
Fotoğraf 2: Turgut Bataryası’nın bağlı olduğu 17’nci Tabur’un komutanı Yüzbaşı Şemsettin (Çamoğlu). 3 Kasım 1914’teki ilk bombardımanda yaralanmıştır. 18 Mart 1915’te Soğanlı Dere’de, sonrasında 3’üncü Top. Alayı 11’inci Tb.’da görev yapmıştır. Şubat 1918’de 17’nci Tb.’a atanmıştır.[20] 1930’larda Çanakkale belediye başkanlığı yapmıştır.
1917’nin son günlerinden İmroz Muharebesi’nin yapıldığı 20 Ocak 1918 gününe kadar Boğaz çevresindeki topçuluk faaliyeti oldukça azalmıştır. 20 Ocak günü Gökçeada’ya taarruz eden Yavuz, Midilli ve diğer gemilerin harekâtını desteklemek için yalnızca Sedddülbahir bataryalarına atış yaptırılmıştır.[21] 28 Ocak günü, muharebeden yaralı olarak dönen Yavuz zırhlısını batırmak için Boğaz’a giren İngiliz E14 denizaltısı Boğaz’dan çıkmaya çalışırken Kumkale açıklarında Seddülbahir’deki ve Kumkale’deki bataryaların atışlarıyla batırılmıştır.[22] Kumkale’den denizaltıya ateş edebilecek tek batarya, Usedom Bataryası’dır (üç 8.8 cm L/45 Krupp). Turgut Bataryası, atış sahasının dışında kaldığından denizaltıya ateş edememiştir (bkz: Harita 1-2). 1918 Şubat ayından itibaren tekrar savaş gemisi faaliyetinin ve top atışlarının seyrekleştiği bir döneme girilmiştir. Turgut Bataryası, bu durgunluk devam ederken önemli bir konuğu ağırlamıştır. Boğazlar Genel Komutanı Mareşal Guido von Usedom, 18 Temmuz 1918 günü bataryayı teftişe gelmiş ve Seddülbahir’deki “karaya oturmuş vapura” atış yaptırmıştır.[23] Usedom Paşa, topçuluk faaliyetinin azaldığı bu dönemde, Boğaz’ın girişini kontrol eden kritik bir noktada bulunan bataryanın düşmanın olası bir taarruzuna ne kadar hazır olduğunu görmek istemiştir. Bu tarihte bataryanın komutanı dahil tüm personeli Türk denizcilerdir.[24]
Sonraki günlerde hava keşif ve taarruzları yeniden sıklaşsa da Akdeniz’deki İtilaf filosunun durgunluğu devam etmiştir. Turgut Bataryası, savaşın son birkaç ayını Boğaz’daki çoğu batarya gibi herhangi bir çatışmaya girmeden geçirmiştir.[25] 30 Ekim 1918’de mütareke imzalandıktan sonra bataryanın topları yerinde olduğu gibi bırakılmıştır. 1919 başlarında muharebe alanlarını ziyaret eden “Çanakkale Komitesi”nin başkanı İngiliz Amiral Francis Mitchell’ın bataryaya dair gözlemleri şu şekildedir:[26] “No. 55 Turgut Bataryası: Merkezî sehpaya yerleştirilmiş iki adet 10.5 cm’lik 1893 model seri ateşli kalkanlı Krupp topu. Batarya, mezarlığın (Kumkale Mezarlığı) 400 metre güneybatısında, deniz seviyesinden 7 metre yukarda, bir tepeciğin zirvesinin hemen gerisinde yer alır. Aynı hizada 30 metre aralıklı dört top çukurundan oluşan, iyi inşa edilmiş bir direkt atış bataryasıdır. Çukurlar dar ve derin bir siperle birbirine bağlıdır. Ocak 1916’da inşa edilmiştir. Sabit mühimmata sahiptir. Gözetleme yeri bataryanın 150 metre ilerisinde yer alır. Her iki top için ayrı telefon bağlantısı vardır. Gözetleme yerinin yakınında bir projektör bulunur. Top platformları ve cephane bölmeleri betonarmedir. Mevzinin geri kalan kısmı sahra tahkimatıdır. Mevzinin üzeri örtülmüş ve hava keşfine karşı kamufle edilmiştir. Çevresinde kapsamlı bir piyade siper sistemi ve dikenli tel engeli vardır.”
Harita 2: 1916 yılı ortalarında (üstte) ve Ekim ayında Yenişehir Kumkale ve İn Tepe bölgesindeki bataryaları gösteren Müstahkem Mevki krokileri.[27]
Çizelge 1: 14 Şubat 1917 tarihli Müstahkem Mevki çizgelgesinde 3’üncü Top. Alayı’nın “Kumkale Grubu”nu oluşturan bataryalar: Turgut, Usedom ve uçaksavar bataryası.[28]
Turgut Bataryası’nın yeri ve bataryayı ziyaret
Askerî raporlar, krokiler ve kuruluş çizelgeleri, Turgut Bataryası’nın Orhaniye Tabyası’yla Kumkale arasında bir noktada bulunduğunu göstermektedir. Bunu, 3 Eylül 2022 günü yaptığımız Anadolu yakası gezisinde arazide teyit etmeye çalıştık. Gördüklerimiz sevindirici ama bir o kadar da düşündürücüydü.
Bataryanın, Çanakkale muharebelerinden sonra üç yıla yakın bir süre Çanakkale Boğazı’nın girişini gözettiği mevzi, tarihî Kumkale Mezarlığı’nın yaklaşık 400 metre güneybatısında, yoldan 100 m içeridedir (bkz: Harita 2 & Fotoğraf 3). Mevzide bugün bitişik halde dört adet top çukuru bulunmaktadır. Çukurların duvarını oluşturan taşların bir bölümü hala görülebilmektedir (bkz: Fotoğraf 3). Bataryanın 10.5 cm’lik topları yerinde değildir.[29] Çukurların içerisi tamamen çalılarla kaplı olduğundan topların diğer aksamına ait bir kalıntı olup olmadığı da anlaşılamamaktadır. Top çukurlarının 90 m kadar gerisinde, yolun hemen kenarında dört adet büyük cephane çukuru bulunmaktadır. Cephanelikten topların olduğu yere giden, artık büyük ölçüde çalılarla dolmuş irtibat siperleri de belirgin biçimde görülebilmektedir.
Fotoğraf 3: Bataryanın bulunduğu mevkinin 1937 hava fotoğrafıyla ve 2022 uydu görüntüsünün karşılaştırılması.
Birinci Dünya Savaşı’nda Çanakkale savunmasının ve Türk Deniz Kuvvetlerinin bu savunmadaki rolünün bir hatırası olan batarya mevzisi günümüze kadar ulaşabildiyse de kaderine terk edilmiş bir görünümdedir. Top çukurları, temizlenip yön ve bilgi tabelaları konularak daha “ziyaret edilebilir” hale getirilmelidir. Özellikle yolun hemen kenarındaki orijinal cephaneliğin olası bir yol çalışmasında bilinçsizce yok edilme tehlikesi vardır. Turgut Bataryası’nın ulaşımı oldukça kolay bir mevkide bulunan 106 yıllık bu kalıntılarına gerekli ilgi gösterilerek askerî tarih meraklılarının Anadolu yakasındaki gezi güzergâhına bir durak daha eklenebilir.
Fotoğraf 4: Turgut Bataryası’ndan Çanakkale Boğazı’nın girişi
Fotoğraf 5: Bataryanın birinci top çukuru.
Fotoğraf 6: İkinci top çukuru
Fotoğraf 7: Dördüncü top çukuru.
Fotoğraf 8: Top çukurlarını bağlayan siper ve parapeti.
Fotoğraf 9: Batarya mevzisinin deniz tarafından görünümü.
Fotoğraf 10: Bataryanın cephane çukurları.
Fotoğraf 11: Cephanelikten toplara giden irtibat siperi.
Teşekkür
Bu yazının temelini oluşturan gezi sırasındaki katkılarından dolayı Melih Karakuz’a ve Bernard de Broglio’ya teşekkürü bir borç bilirim.
Kaynakça
Arşivler
Bundesarchiv-Militärarchiv (Alman Askerî Arşivi)
Kitaplar
Adil, S. (1980). Hayat Mücadeleleri: Selahattin Adil Paşa’nın Hatıraları. (E. Koray, yay. haz.).
Besbelli, S. (1959). Çanakkale’de Türk Bahriyesi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı
Besbelli, S. (1976). Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi, Cilt 8: Deniz Harekâtı. Genelkurmay Harp Tarihi Başkanlığı
Çamoğlu, Ş. (1962). Çanakkale Boğazı ve Savaşları. Eski Muharipler Cemiyeti
Durukan, E. (2015). Günlüklerde Bir Ömür Cilt III: Çanakkale’den Mondros’a (1915-1918). (M. Uluğtekin, yay. haz.). İş Bankası Kültür Yayınları
Friedman, N. (2011). Naval Weapons of World War One. Seaforth Publishing
Report of the Committee Appointed to Investigate the Attacks Delivered on and the Enemy Defenses of the Dardanelles Straits [Mitchell Report]. (1919). Admiralty Naval Staff
Wolf, K. (2014). Gelibolu 1915: Birinci Dünya Harbi’nde Alman-Türk Askerî İttifakı. (E. Bengi Özbilen, çev.). İş Bankası Kültür Yayınları
Dipnotlar
[1] Besbelli, S. (1976). Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi, Cilt 8: Deniz Harekâtı. Genelkurmay Harp Tarihi Başkanlığı. ss. 337-340. Report of the Committee Appointed to Investigate the Attacks Delivered on and the Enemy Defenses of the Dardanelles Straits [Mitchell Report]. (1919). Admiralty Naval Staff. s. 447. Besbelli, S. (1959). Çanakkale’de Türk Bahriyesi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı. s. 19. Adil, S. (1980). Hayat Mücadeleleri: Selahattin Adil Paşa’nın Hatıraları. (E. Koray, yay. haz.). s. 285. 1916 yılında Boğaz girişinin Anadolu tarafında oluşturulan bataryalar şunlardır:
2 10.5 cm L/35 Krupp Turgut Bataryası (Kumkale güneyi)
1 15 cm L/45 Krupp Yavuz Bat. (Orhaniye)
1 15 cm L/40 Krupp Yenişehir Bat.
2 15 cm L/40 Krupp Subaşı Bat.
[2] Mitchell Report, s. 482.
[3] Tam adı Franz Brinckmann (ya da Brinkmann). Daha sonra Irak ve Filistin’de de görev yapmıştır. Bkz: Wolf, K. (2014). (E. Bengi Özbilen, çev.) Gelibolu 1915: Birinci Dünya Harbi’nde Alman-Türk Askerî İttifakı. İş Bankası Kültür Yayınları. s. 530.
[4] L/35 yani Länge 35, kalibre cinsinden namlu uzunluğunu ifade eder. Bu sayı, namlu ağız çapıyla çarpılarak cm cinsinden namlu uzunluğu bulunur. Turgut Bataryası’ndaki topların namlu uzunluğu 367.5 cm’dir (10.5×35).
[5] Bundesarchiv-Militärarchiv (BArch-MA) RM 40/775, s. 2.
[6] a.g.a. RM 40/1, ss. 135-136. a.g.a. RM 40/63, ss. 112-113.
[7] a.g.a. RM 40/159, s. 149.
[8] a.g.a. RM 40/775, s. 19. Krokide Aşil Tümülüsü yanlış yere işaretlenmiş.
[9] Protected cruiser. Sadece güvertesinin altında, makine dairesi gibi önemli kısımları koruyan bir zırh bulunan orta boyutlu savaş gemisi.
[10] a.g.a. RM 40/28, s. 177. Friedman, N. (2011). Naval Weapons of World War One. Seaforth Publishing. s. 144.
[11] a.g.a. RM 40/28, s. 194.
[12] a.g.a. RM 40/28, s. 197
[13] a.g.a. RM 40/28, s. 237. Mitchell Report, s. 482.
[14] a.g.a. RM 40/28, ss. 340-349.
[15] a.g.a. RM 40/158, s. 213
[16] a.g.a. RM 40/158, s. 45. a.g.a. RM 40/877, s. 1.
[17] a.g.a. RM 40/159, s. 116. a.g.a. RM 40/878, s. 73. Ocak 1918’de Turgut Bataryası’nın bağlı olduğu üst birlik komutanları şöyledir: Tugay Komutanı Albay Mustafa Talat, Alay Komutanı Binbaşı Herschel, Tabur Komutanı Yüzbaşı Nazmi. Bkz: a.g.a. RM 40/878, s. 71.
[18] a.g.a. RM 40/31, ss. 142-160. Durukan, E. (2015). Günlüklerde Bir Ömür Cilt III: Çanakkale’den Mondros’a (1915-1918). (M. Uluğtekin, ed.). İş Bankası Kültür Yayınları. ss. 254-255.
[19] a.g.a. RM 40/30, s. 35.
[20] a.g.a. RM 40/877, s. 49. a.g.a. RM 40/148, s. 15. Durukan, a.g.e. s. 313. Çamoğlu, Ş. (1962). Çanakkale Boğazı ve Savaşları. Eski Muharipler Cemiyeti. s. 103.
[21] a.g.a. RM 40/33, s. 79.
[22] Durukan, a.g.e. ss. 319-320.
[23] a.g.a. RM 40/148, s. 15. Durukan, a.g.e. ss. 363-364. Bu vapur SS River Clyde olmalı. İlgili Almanca belgede Seddülbahir yerine yanlışlıkla “Arıburnu” yazılmış.
[24] a.g.a. RM 40/148, s. 15.
[25] a.g.a. RM 40/35, ss. 4-293.
[26] Mitchell Report, ss. 481-482.
[27] a.g.a. RM 40/1, s.182. a.g.a. RM 40/878, s. 3.
[28] a.g.a. RM 40/159, s. 116.
[29] 2012 yılında Subaşı ve Yeniköy arasındaki sahilde iki adet 10.5 cm’lik Krupp namlusu bulunmuştur. Anadolu yakasında 10.5 cm’lik toplar yalnızca Turgut Bataryası’nda ve İn Tepe güneyindeki Peyk-i Şevket Bataryası’nda mevcuttu. Her iki batarya da topların bulunduğu yere uzak mevkilerdeydi. Söz konusu topların oraya nasıl gittiğine ve hala orada olup olmadığına dair bir bilgi bulamadım ancak bir kaynakta Peyk-i Şevket Bataryası’na ait iki topun bulunduğu yerden 1918 yılında götürüldüğü bilgisi yer alıyor (bkz: Mitchell Report, s. 481).