GELİBOLU’YU ANLAMAK
“As the Turkish horses start drinking water from the Vistula…”    Ottoman XVth Corps on Galicia Front in the First World War (Tuncay Yılmazer)

“As the Turkish horses start drinking water from the Vistula…” Ottoman XVth Corps on Galicia Front in the First World War (Tuncay Yılmazer)

In the September 1916 issue of the Ministry of War Magazine Harp Mecmuası (War Journal), the famous Ottoman historian Ahmet Refik Bey, who served in the Ottoman General Staff during the First World War, addressed Turkish soldiers on the Galicia front, referring to his country’s Ottoman ancestors’ sieges of Chyhyryn (1678) and the battle of Khotin (1621); “You are fighting far from your homeland, but in the closest locations where you are battling with your ruthless foes today are not unfamiliar to Turkish success, Turkish courageous passion, and  heroism.” He went on to say that Hungarians were the same race with Turks and they were to fought aganist Russians as brothers. Although Ahmet Refik does not mention it, some of the Turkish officers who went to Galicia probably knew that Rohatyn was the birthplace of Hürrem Sultan, wife of Suleiman the Magnificent, the Sultan of the most glorious years of the Ottoman Empire. (T.Y.)

Şahin Abi’nin Ardından… (Tuncay Yılmazer)

Şahin Abi’nin Ardından… (Tuncay Yılmazer)

Bazı kayıpları tanımlayamazsınız. Bilginizi borçlu olduğunuz, sayısız arazi gezisine eşlik ettiğiniz sevgili Şahin ağabey’inkini hiç… Gogol’un meşhur paltosu varmış ya… Bizler de Şahin Abi’nin parkasından ya da yeleğinden çıkmayız derdim. Farklı dünya görüşleri de olsa Çanakkale’ye ilgi duyan herkesi alacak kadar genişti o yeleği… Araziye çıktığında Çanakkale’yi hep ilk geziyormuş gibi heyecanıyla peşinden koştururduk aman bir lafını kaçırmayalım diye… 57.Alay yolu tartışmaları mı? Kireçtepe Arslantepe’de mi? Ya da Baykuş tabya da durup boğaza bakış mı?  Şahin ağabeyin bakış açısıyla Çanakkale muharebe arazileri sadece gelinip hamaset yapılacak yer değildi. Oradaki her tümseğin, her bir derenin, her bir tepenin anlamı vardı. Bunların önemi bilinmeden muharebeyi anlamak mümkün değildi. Farklı bir ruhani bir kimliği vardı o toprakların. Onunla arazi gezme, bilgi alma fırsatı yakalamış olanlar bu duyguyu hep hissedeceklerdi. Çanakkale muharebelerini yaşayanların bir emaneti olarak gördüğü bu topraklar onun için büyük değer taşıyordu.

İngiliz Komutan Anlatıyor, General Harington – 2. Baskıya Önsöz – Selim Erdoğan

İngiliz Komutan Anlatıyor, General Harington – 2. Baskıya Önsöz – Selim Erdoğan

Millî Mücadele tarihinin en çok polemik konusu yapılan, bununla birlikte belki de en az bilinen aktörlerinden biri: General Charles Harington…
Millî Mücadele tarihinin en çok polemik konusu yapılan, bununla birlikte belki de en az bilinen aktörlerinden biri: General Charles Harington…

General Harington’ı daha iyi tanımak, eylemlerinin gerekçelerini kendi ağzından dinlemek gerekiyor. İşte İngiliz Komutan Anlatıyor tam da bu eksikliği gideren bir anlatımla karşımıza çıkıyor. (S.E.)

Milli Mücadelede Bir Kahraman; Yıldırım Kemal (Erol Kabil)

Milli Mücadelede Bir Kahraman; Yıldırım Kemal (Erol Kabil)

Yıldırım Kemal vatanseverler içinde en gençlerinden biriydi. İşgali hazmedemiyor, kabına sığmıyordu. Bu nedenle Anadolu’nun işgal edilmesiyle başlayan milli direnişi İzmir’de ilk başlatanlardan biriydi. Yunanlıların İzmir’e girmesiyle başladığı mücadelesine Milli Mücadelenin hemen hemen bütün aşamalarında görev almış ve en önde çarpışanlardan biri olmuştur.
Yunanlıların İzmir’e girmesiyle düşmana karşı ayaklanan milli kuvvetlere katıldıktan sonra üç günlük nişanlısını arkada bırakarak Manisa’ya gitmiş ve orada “Kuvay-i Milliye’ye” katılmıştır. Düşmanla ilk çarpışmasını burada yapmış, 20 li yaşlarda katıldığı bu mücadelede İzmir’den sonra Manisa, Akhisar, Aydın, Balıkesir ve Bursa çevresinde çete reisliği yapmıştır. Manisa’da yaralanmış, burada bir köye sığınarak canını kurtarmıştır. Bir Türk ninesinin sardığı yaralarıyla Akhisar’a doğru gitmiş orada Katıldığı birliğiyle düşman piyade kolunu arkadaşlarıyla birlikte kılıçtan geçirmiştir. (E.K.)

Vatan Müdafaasında Bir Ömür: Hüseyin Hüsnü Aydemir

Vatan Müdafaasında Bir Ömür: Hüseyin Hüsnü Aydemir

“Büyükbabam vefat ettiğinde 2. Zırhlı Tugayı’nda (Maltepe) teğmen olarak uzatılmış yedek subay askerlik görevimi sürdürüyordum. Askerî törenle Şişli Camii’nden cenazesi kaldırılırken bana anlattıklarının dışında onun geçmişine ait çok bilgim yoktu. Babam Ö. Faruk Aydemir’in bana ilettiği bilgileri ise ancak bu sene eski Türkçeden dönüştürüp anlaşılır hale getirtebildim.
Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın silah arkadaşı Hüseyin Hüsnü Aydemir’in bu meşakkatli ömrü, mücadelesi, bu vatan uğrundaki hizmeti gelecek nesillere muhakkak aktarılmalıydı. Bugünlerimizi onlara borçluyuz ve kıymetini bilmeli, sahip çıkmalıyız. Büyükbabamın hayatı gerçek bir sinema senaryosu gibi inanılmaz aşamalardan geçmiş. Gurur ve iftiharla bu mirası paylaşmayı da elbette geleceğin kuşaklarına bir vazife olarak telakki ettim.” (Hüsnü Oğuz Aydemir)

Çanakkale Muharebe Sahasını Bir Ziyaret – Bölüm 2: Turgut Bataryası (Emre Özmen)

Çanakkale Muharebe Sahasını Bir Ziyaret – Bölüm 2: Turgut Bataryası (Emre Özmen)

Turgut Bataryası ilk atışını 5 Şubat 1916 günü yapmıştır. Saat 14:00’da Gökçeada istikametinden Gelibolu Yarımadası’na yaklaşan bir İngiliz korumalı kruvazörü, Seddülbahir’i bombardımana başlamıştır. Bombardımana Seddülbahir’deki toplarla birlikte Turgut Bataryası da cevap vermiş ancak gemi, bataryanın 10.800 metrelik azami menzilinin dışında kaldığından atışlar tesirsiz olmuştur. Batarya ilk ciddi çarpışmasınaysa 22 Şubat’ta girmiştir. Bu dönemde hemen her gün bir veya birkaç İngiliz gemisi Boğaz’a yaklaşmakta ve tespit ettiği hedefleri topa tutmaktadır. İki muhriple birlikte Boğaz girişine yaklaşan Eclipse sınıfı bir İngiliz korumalı kruvazörünün Seddülbahir’i bombardımana başlaması üzerine Turgut Bataryası ateş açmış ve gemilerle düelloya girmiştir. Gemiler nihayetinde herhangi bir zayiat verdiremeden bölgeden ayrılmıştır. Batarya bu günden sonra gemilerin dikkatini çekmeye başlamıştır. (E.Ö.)

Çanakkale Muharebe Sahasını Bir Ziyaret: 16’ncı Tümen Şehitlerinin İzinde (Emre Özmen)

Çanakkale Muharebe Sahasını Bir Ziyaret: 16’ncı Tümen Şehitlerinin İzinde (Emre Özmen)

Çanakkale muharebeleri tarihinin yazımında önemli bir yere sahip olan Charles Bean, 1915’te savaş muhabiri olarak bulunduğu Çanakkale’ye 1919’da bu kez Avustralya Tarih Heyeti’nin başkanı olarak dönmüştür. Bean’le birlikte fotoğrafçı, ressam ve askerlerden oluşan sekiz kişilik heyetin görevi, Avustralyalıların savaştığı Arıburnu ve Kirte muharebe sahasını gezip cephenin Türk tarafını da görerek “cevapsız kalan soruları cevaplandırmak,” Avustralya’da sergilenmek üzere arazideki savaş kalıntılarından örnekler almak ve aynı zamanda savaş mezarlıklarının durumunu tespit etmekti. Bean’in 24 günlük bu gezi sırasında elinden düşürmediği not defteri, Çanakkale muharebeleri araştırmaları ve saha çalışmaları için hala eşsiz bir kaynak ve bir rehberdir. (E.Ö.)

Çanakkale Muharebeleri Anlatım ve Değerlendirme (Şahin Aldoğan – Melike Bayrak Özçelik)

Çanakkale Muharebeleri Anlatım ve Değerlendirme (Şahin Aldoğan – Melike Bayrak Özçelik)

Çanakkale Savaşı’nın stratejik, operasyonel ve taktik planlamaları hangi düşüncelerle yapıldı, nasıl uygulandı? İtilaf tarafı ve Türk tarafı savaşa nasıl hazırlandı, elindeki kuvveti nasıl kullandı, olanakları arasındaki orantısızlık, elde ettikleri sonuçlara nasıl yansıdı? Tek tek muharebelerde hangi dikkate değer olaylar yaşandı? Hayatını Çanakkale Savaşı’nın muharebe coğrafyasını adım adım incelemeye ve komutanından erine dek savaşa katılmış askerlerimizi isim isim araştırmaya adayan Şahin Aldoğan, yarım asırdır sürdürdüğü çalışmalardan süzdüğü değerlendirmeleri okurla paylaşıyor. Her bir çarpışmanın özetlenip İtilaf tarafı ve Türk tarafı olarak ayrı ayrı ve ayrıntısıyla değerlendirdiği kitapta, kafalarda soru işareti olarak kalmaya devam edenler dahil, birçok olaya ilişkin bilgi ve tecrübe dolu yorumlar okurla buluşuyor. Başta Mustafa Kemal olmak üzere kişisel inisiyatifleriyle yurt savunmasını kahramanlık düzeyine çıkararak bu zaferi bize armağan edenlerin anıları onurlandırılıyor.
Bu kitabın okuru, Türk yayıncılığı açısından yeni bir uygulamadan yararlanacak: İlgili sayfadaki karekodu okutup muharebelere dair harita ve krokilerin renkli ve istediği ölçüde büyütebileceği versiyonuna ulaşarak kırk beş görseli yakından inceleyebilecek. (Ş.A.-M.B.)

Sakarya Meydan Muharebesi’nde 11’inci Piyade Tümeni-2 (Eray Çelik)

Sakarya Meydan Muharebesi’nde 11’inci Piyade Tümeni-2 (Eray Çelik)

“Gelibolu’yu Anlamak” sitesinde “Sakarya Meydan Muharebesi’nde 11’inci Tümen Komutanları” ile ilgili makale yazmıştım. Makalede Mülga ATASE kitap ve biyografilerinde bu muharebede 11’inci Tümen Komutanları hakkında bir bilgi bulunmadığı için çeşitli kaynakları yorumlayarak elde edilen bilgileri yazmıştım. Ancak kısa bir süre önce TBMM, 1921-1926 yılları arasında verdiği İstiklal Madalyası bilgilerini erişime açınca ve çok önemli bilgilere ulaşınca yeni bir makale yazmak gereğini duydum. Çünkü SMM’de bir komutan ismi daha ortaya çıktığı gibi önceki makalemde olması muhtemel gördüğüm kişinin bu muharebede o kişi olduğu kesinleşti. (E.Ç.)